post-grunge unutuldu mu?

the pretty reckles

alkışlayın, sevin, sevdirin, konserlerine gidin. çünkü post-grunge 2010’larda dahi gündemden düşmeyecek gibi görünüyor.

the pretty reckles henüz yeni kurulmuş bir post grunge grubu. bütün grunge toplulukları gibi onlar da kurt cobain’i örnek alıyorlar. şarkılarında seri teknik sololara yer vermiyorlar. nirvana gibi müzik yapmak istediklerini söylüyorlar.

ama onları farklı kılan, bu ışığı gerçekten görebilmemiz. vokalist taylor momsen‘dan gelen ünü kullanıp popüler müziğe yakın kayıtlar çıkarmak yerine; hayranı oldukları, öldü denilen bir müziği yaşatma çabaları sıradan olmadıklarını gösteriyor.

ep: the pretty reckless

genel olarak yapılan eleştirilerde şarkıların sözleri ve prodüksiyon’u beğenildi. öte yandan “the rolling stones” ilk ep’yi spesifik bir tarzı olmadığını iddia ederek eleştirdi.

track list:

“Make Me Wanna Die”
“Zombie”,
“My Medicine”
“Goin’ Down”

ilk single: “make me wanna die”

• etkilendikleri: the beatles, oasis, nirvana, kurt cobain, joan jett.
• kaynak: mtv

benim kişisel düşüncem grubun ilk ep ile oldukça iyi bir çıkış yaptığı ve gelecek vadettiği. örneğin make me wanna die 6 hafta kadar uk rock chart’ta bir numarada kaldı. uk singles chart’ta da 16. sıraya kadar yükseldi. bu ep’den zombie şarkısının akustik versiyonu mtv live sessions’da grup tarafından çalındı:

light me up albümünün çıkışını myspace aracılığıyla doğrulayan grup, yeni single’ları olarak miss nothing‘i seçti:

video’da last supper’a atıfta bulunulması abd’li aileleri sokaklara dökmüş. gerçi taylor’ın bunu sorun ettiğini sanmıyorum zira daha önce aynı abd’li aileler taylor’ı çocuklara kötü örnek oluyor diyerek eleştirdiğinde kendisi “çok da s.k.mdeydi” demişti.

sürekli yeni işlere imza atan grup geçenlerde eminem’in love the way you lie’ı ile the xx’in island’ını karıştırmış, beraber söylemiş. ben çok beğendim. özellikle rihanna’nın nakaratını island’a ekleme olayı gerçekten akıllıcaydı. şuradan ses kaydına ulaşılabiliyor.

la, 04-09-10; the pretty reckless live

bir çok canlı performanslarını seyrettim mtv de dahil olmak üzere. iyi ekipmanlar ile gerçekten iyiler. bu yüzden iyi bir ses sisteminin olmadığı live performansı ekledim. kötü bir performans olmamış bana göre. şu anda konser performansları için yapılabilecek tek eleştiri sahneyi iyi kullanamamaları.

the pretty reckless: ilk tv performansı

david letterman’ın programına konuk olmuşlar. tv’ye -diğer alanların aksine- oldukça kötü bir başlangıç yaptılar. ses sitemi ile mi alakalıydı, organizasyonu mu sağlayamadılar bilmiyorum ama gitar, davul, bas, vokal birbirine karışmış. gitarın sesi kirli çıkmış. önceden devam eden sahneyi kullanamamaları -bunu bir tv şovu olduğunu da hesaba katarsak- iyice açığa çıkmış.

sonuç olarak the pretty reckless daha çok toy bir grup. albümlerini grubun kurulmasından kısa bir süre sonra çıkarmış olmaları, sahnede fazla tecrübe edinememelerine sebep olmuş. yine henüz yeni bir grup olmaları dolayısıyla üyeler arası organizasyon iyi seviyede değil. tüm bunlara rağmen, the pretty reckless kısa sürede inanılmaz işler yaptı ve takdir edilmeyi hakediyor. ilk albümleri “light me up”ta çok iyi şarkıları var. kompozisyon açısından zayıf beğenmediğim şarkıları da var. ama gidişatlarından anladığım kadarıyla, 2010’lu yıllar the pretty reckless’ın patlama yaşayacağı yıllar olacak. taylor momsen’in gençler üzerindeki etkisini de hesaba katarsak; grunge için daha yeni, daha taze gruplar yolda demektir.

light me up albümünü indir